İslam Peygamberi hiçbir zaman savaşı çıkaran taraf olmadı
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) dönemine ait detaylı tarihi eserleri incelediğimizde, Hz Muhammed (s.a.v)’in metodunun çeşitli konularda ilginç olduğunu anlıyoruz.
Tarihi kaynaklara göre o devirde dört veya beş büyük muharebe yaşanmıştır. Tarihçiler, kafirlerle savaşların savunma şeklinde olduğunu ve İslam Peygamberi’nin (s.a.v) ashabına "Savaşı düşmandan önce başlatmayın” dediğini söylerler.
Hz Ali (a.s) döneminde de savaşı başlatan taraf hiçbir zaman Hazret olmamıştı.
İslam’ın yöntemi akıl ve hikmettir ve bu dinin öğretilerine göre hiç kimse dindar olmaya zorlanmamalıdır. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayeti, İslam’ın barış ve hoşgörünün ciddi bir destekçisi olduğuna işaret eder.
Araştırmalara göre, Kur’an-ı Kerim’in 100 ayetinde 17 alanda savaşa ve şiddete, açık ve net muhalefet yer almaktadır.
Ayetlerde ve Hz. Peygamber’in (s.a.v) hayat tarzında bir arada yaşama ve barış açıkça görüldüğünden İslam’ı ‘şiddet dini’ olarak tanıtılması temelsiz ve mesnetsiz bir mesele olarak değerlendirilebilir.
Gerçek şu ki, ilâhi ve ilâhi olmayan dinler ahlaki bir yapıya sahiptir ve bu nedenle bir din ahlaksızlığı, savaşı ve kan dökmeyi yayamaz.
Hz Ali (a.s) Malik Eşter’e yazdığı mektupta kan dökmekten şiddetle sakınmasını, çünkü haksız yere dökülen kan gibi hükümetlerin düşmesine yol açan hiçbir şey olmadığını söylemiştir.
Bu yüzden İslam’ın şiddet dini olduğunu gösteren sebepler mesnetsiz olup doğru değildir. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) yaptığı savaşların savunma amçlı olduğu ve İslam dininde barışı sağlamak için öne sürülen birçok çözüm bu konuyu ispatlamak için ikna edici bir nedendir.
Tarihi ve İslami kitaplardaki konulara göre, İslam ve Kur’an adına işlenen şiddet, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) vefatından sonra başlamış olup İslam adına sapkın gruplar şeklinde bu güne kadar devam etmektedir.
En çok konuşulan başlıklar 