IQNA

Hakikati anlamada büyük engel: Taassup

13:30 - September 04, 2022
Haber kodu: 3477300
Taassup ve inat, insanda var olduğu sürece hakikate ulaşamaz ve sürekli kendi düşüncesinde ısrarcı olur.

Kuşkusuz Allah'a kulluğun en temel dayanağı, hakka karşı boyun eğme ve tevazudur. Aksi olan taassup ve inat ise haktan ve saadetten uzaklaşma sebebidir.

Taassup "bir şeye mantıksız bağımlılık" inat ise akla aykırı bir şekilde bir şeyde ısrar etmektir.

Tarih boyunca insanların haktan sapmalarının en önemli sebepleri arasında taassup, inat ve körü körüne taklit yer alır. Bu insanlar inat ve ısrarları sebebiyle atalarına körü körüne uymaya devam etmiş ve hurafeler nesilden nesile aktarılmıştır. Böylece peygamberlerin onları hidayet etme çabaları sonuçsuz kalmıştır.

Tarihte Hz. Nuh’un (a.s.) kıssası bu duruma örnek teşkil eder. Putperestlerin inadını o kadar fazlaydı ki Kur’an’da Hz. Nuh’un ağzından şu şekilde geçer:

“Kuşkusuz sen onları bağışlayasın diye kendilerini her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine büründüler, inanmamakta direndiler ve büyük bir kibir gösterdiler.” (Nuh suresi /7)

İnat ve kendi fikirlerinde ısrar tefekkür ve duyguların merkezi olan akıl ve kalbin yolunu kapatacaktır. Bu durumda ne kulaklar ne de gözler hakikati anlayabilecektir. Nitekim Kur’an’da buyurulmuştur: “İnkâr edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkâr edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.” (Bakara suresi / 171)

captcha